Gizem Özcan

Resimlerimde her fırça darbesi bir hikaye anlatır ve her resim güçlenmenin, kendini keşfetmenin ve sınırsız keşfin tuvalidir. Heykellerin ve antik sütunların zamansız güzelliğinden, vahşi hayvanların evcilleştirilmemiş cazibesinden, çiçeklerin narin zarafetinden ve kadınların gücünden ve dayanıklılığından ilham alıyorum. Sanatsal yolculuğum, kendini keşfetmeye ve güvene doğru bir yolculuk ve bir umut kutlamasıdır. Sanatın dönüştürücü gücüne inanıyorum ve sesimi benzersiz ve etkileyici bir süreçle paylaşmayı kendime görev edindim. Ağırlıklı olarak tuval üzerine karışık teknik ve yağlıboya ile çalışıyorum. Resimlerime hayat veren katmanlar oluşturmak için mürekkep, sprey boya, altın ve gümüş varak, kolaj ve 3 boyutlu kalemler kullanıyorum. Bu malzeme yelpazesi, insan deneyiminin çok yönlü doğasını yansıtarak çalışmalarıma derinlik ve boyut katmamı sağlıyor. Benim sürecim bir özgürlük ve heyecan dansı, benliğin gerçek bir keşfi. Kendimi yaratıcı akışa kaptırırken yolculuğun öngörülemezliğini seviyorum, her parçanın organik olarak gelişmesine izin veriyorum. Bu süreç sadece benim kendi gelişimimi desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda sizi kendi kendini keşfetme yolculuğunuza davet ediyor. Sanatımın kalbi doğa ve kadınlığın birleşiminde yatıyor. Vahşi doğada bulunan güç ile kadınsı formun narin güzelliğinin yan yana gelmesi, yaşamın ikilemini yansıtıyor. Bu bir güçlenme kutlaması ve kadınların dayanıklılığına bir övgüdür. Sanatım, varlığımızın evcilleştirilmemiş köşelerinde bulunabilecek güzelliğin bir hatırlatıcısıdır.Resimlerim aracılığıyla, hayatlarını en iyi şekilde yaşama konusunda tutkulu olanlara ilham vermeye, onları güçlendirmeye ve desteklemeye çalışıyorum. Her tablo, sanatın sadece görsel bir deneyim değil, aynı zamanda tuvali aşan ve ruhta yankılanan bir yolculuk olduğu felsefesinin bir kanıtıdır.