Bahadır Kurt

Sanat, benim için yaşamın anlamını keşfettiğim ve ifade ettiğim bir araçtır. Yaratıcılığımın derinliklerinden doğan eserlerim, benim ruhumun bir parçasını taşır ve izleyicilerle etkileşim kurar. Renklerin dansı, hatların büyüsü ve formların anlatımı, iç dünyamı dışa vurmanın saf bir yolu olarak benim için değerli bir ifade biçimidir. Kuşku dolu geçmişimde, kendimi kaybetmiş bir şekilde dolaşırken sanatta buldum kendimi. Öncelikle, resimlerimdeki karakterler, özgüven eksikliğiyle mücadele eden insanların iç dünyalarını yansıtır. Onları yapıların ardında gizlemek, belirsizlik ve korkuyla başa çıkma mekanizmalarını gösterir. Karakterlerin yüz ifadelerindeki titizlik ve beden dilindeki belirsizlik, izleyiciye onların kendilerini ifade etme konusundaki zorluklarını anlatır.Yapıların koruyucu duvarları arkasında, bu karakterlerin iç dünyasına dalmak için bir adım atmamız gerekir. Yapılar, resimlerimde hem fiziksel hem de sembolik bir rol oynar. İşlenmişliğiyle, kent imgelerine vurgu yaparak modern yaşamın sıkıştırıcı ve karmaşık doğasını temsil ederler. Bu yapılar, karakterlerin içinde yaşadığı toplumun baskılarına, normlara ve beklentilere atıfta bulunur.Karakterlerin yapılar ardında gizlendiği bu imgeler, izleyicinin kendi iç dünyasına ve varoluşsal sorgulamalarına bir ayna tutar. Yapıların işlenmiş detayları ise, modern yaşamın zorluklarına ve içinde bulunduğumuz toplumun karmaşıklığına bir eleştiri getirir.