Eser Açıklaması

Universal Declaration of Human Right (Uluslararası İnsan Hakları Bildirisi), sanırım bunu daha önce de duydunuz. Peki yeryüzünde bildiriye uyan birilerini görebiliyor musunuz? Bu bir bildiriyse, uygulanmasının en temel şartı, uygulayananın eğitimli olması; hem de çok yönlü! Fakat eğitim de yetmiyor azizim! Özellikle bildiriyi uygulamakla yükümlü otoritelerin, hakların tedariki ve dağıtımı konusunda oldukça taraflı davrandığını söylemek yersiz olmaz. Bireysel ya da ulusal kimliklerini yasladıkları çıkar duvarları, bildiriyi manipüle etmekteki yetenekleriyle birleşince ortaya inanılmaz bir mitomani eseri çıkıveriyor. Hakların suistimalindeki aşamaların periyodik hâle gelmesine bağlı olarak artık gelenekselleşmiş bir metroda büründüğü şu çağda, sunulan hak imtiyazlarının en iyi olduğunu düşünmek son derece normaldir. Çok az ekmek bulan birine karşılıksız ekmek veren birisi, kendi evinde ekmekleri çöpe atsa da; aza alışkın olanın ölçüsünde en tepededir. İşte haklar, böyle dağıtılır! Siz ekmeği yeyip Tanrı'ya ve O'nun gönderdiği hayırsevere dua ederken; malûm hayırsever, hem vicdani acılarını rahatlamış hem de artık yeni bir kartvizit kazanmış olur. Sorarım size: Ekmek vermek zorunda olduğunuz insanların varlığı hiç mi sorun değil? Örneğin bir hikaye dinliyorsunuz, kulaktan dolma ve ahlâksızca: "Bir vali, yol kenarında ayakkabı boyacılığı yapan küçük çocuğa ayakkabısını boyatıyor. Vali, çocuğa, iyi boyarsa iki katı ücret ödeyeceğini söylüyor. Bunun üzerine çocuk, bizde herkese eşit muamele, vali de olsanız ben işimi hakkıyla yaparım diyor. Vali, tamam işte iyi işin hakkı da iyi olmalı diyor. Çocuk tekrar tavrını koyuyor ve ben, herkese en iyisini yaparım. Eğer birini, bir diğerine göre kayırırsam, evde hasta ve ilaç bekleyen anneme aldığım ilaçlar, onu iyileştirmez. Valinin gözleri doluyor tabii... Kartını verip annesiyle ilgileneceğine söz veriyor ve ofisindeki masasına şu mottoyu çerçeveletiyor: Ne olursanız olun, herkese eşit davranın!" Bu saçma ve bir o kadar da ahlâk yoksunu hikayede, valinin ayakkabısını boyayan küçük çocuk fazla para istemeyince çok gururlu diyoruz mesela; hasta annesine ilaç alabilmek için çalışıyor diyoruz! Bir valinin, sebebi her ne olursa olsun küçücük bir çocuğa ayakkabılarını boyatmasındaki ahlâksız erdemi göremiyoruz! Çocuk işçi olduğunu es geçiyoruz! İlaçların, insani yardım olarak hasta olana verilmediğini görmüyoruz!  Mottosunda eşitlik efeliği taslayanın, eşitliğin ne demek olduğunu bile bilmeyen bir vali olduğunu anlayamıyoruz! Kulak verin etrafınıza! Eğer cahil, kör ve kısıtlı düşünmeyi bir kenara bırakabilirseniz; yeryüzünde durmadan çalan o tiksinç, yalancı şarkıyı duyabilirsiniz.

Detaylar

  • Araç Kara Kalem, Karışık Teknik, Kuru Boya, Marker, Mürekkep
  • Materyal Kağıt
  • Eser Orijinallik Durumu Özgün
  • Konu Soyut ve gerçek olmayan
  • İmza İmzalı
  • Çerçeve Çerçevesiz
  • Tarz Soyut, Sürrealizm
  • Renk Bej, Beyaz, Gri, Kırmızı, Siyah
  • Rozet Asmaya hazır, Sadece sanatyapıyo'da
  • Yapım Yeri İstanbul
  • Yapım Yılı 2023

Otoriter Mitomani

Aykut Demirel

Kara Kalem / Karışık Teknik

30 x 21

Satıldı
TRY

En kısa sürede size dönüş sağlayacağız.

Mesaj eklemek isterseniz buraya tıklayın.

*Cevap vermemiz genellikle 24 saatten daha kısa sürer.
Ortalama 2 iş gününde kargoda
Ücretsiz 14 gün iade
Özgünlük belgesi ile birlikte gönderilir.

Eser Açıklaması

Universal Declaration of Human Right (Uluslararası İnsan Hakları Bildirisi), sanırım bunu daha önce de duydunuz. Peki yeryüzünde bildiriye uyan birilerini görebiliyor musunuz? Bu bir bildiriyse, uygulanmasının en temel şartı, uygulayananın eğitimli olması; hem de çok yönlü! Fakat eğitim de yetmiyor azizim! Özellikle bildiriyi uygulamakla yükümlü otoritelerin, hakların tedariki ve dağıtımı konusunda oldukça taraflı davrandığını söylemek yersiz olmaz. Bireysel ya da ulusal kimliklerini yasladıkları çıkar duvarları, bildiriyi manipüle etmekteki yetenekleriyle birleşince ortaya inanılmaz bir mitomani eseri çıkıveriyor. Hakların suistimalindeki aşamaların periyodik hâle gelmesine bağlı olarak artık gelenekselleşmiş bir metroda büründüğü şu çağda, sunulan hak imtiyazlarının en iyi olduğunu düşünmek son derece normaldir. Çok az ekmek bulan birine karşılıksız ekmek veren birisi, kendi evinde ekmekleri çöpe atsa da; aza alışkın olanın ölçüsünde en tepededir. İşte haklar, böyle dağıtılır! Siz ekmeği yeyip Tanrı'ya ve O'nun gönderdiği hayırsevere dua ederken; malûm hayırsever, hem vicdani acılarını rahatlamış hem de artık yeni bir kartvizit kazanmış olur. Sorarım size: Ekmek vermek zorunda olduğunuz insanların varlığı hiç mi sorun değil? Örneğin bir hikaye dinliyorsunuz, kulaktan dolma ve ahlâksızca: "Bir vali, yol kenarında ayakkabı boyacılığı yapan küçük çocuğa ayakkabısını boyatıyor. Vali, çocuğa, iyi boyarsa iki katı ücret ödeyeceğini söylüyor. Bunun üzerine çocuk, bizde herkese eşit muamele, vali de olsanız ben işimi hakkıyla yaparım diyor. Vali, tamam işte iyi işin hakkı da iyi olmalı diyor. Çocuk tekrar tavrını koyuyor ve ben, herkese en iyisini yaparım. Eğer birini, bir diğerine göre kayırırsam, evde hasta ve ilaç bekleyen anneme aldığım ilaçlar, onu iyileştirmez. Valinin gözleri doluyor tabii... Kartını verip annesiyle ilgileneceğine söz veriyor ve ofisindeki masasına şu mottoyu çerçeveletiyor: Ne olursanız olun, herkese eşit davranın!" Bu saçma ve bir o kadar da ahlâk yoksunu hikayede, valinin ayakkabısını boyayan küçük çocuk fazla para istemeyince çok gururlu diyoruz mesela; hasta annesine ilaç alabilmek için çalışıyor diyoruz! Bir valinin, sebebi her ne olursa olsun küçücük bir çocuğa ayakkabılarını boyatmasındaki ahlâksız erdemi göremiyoruz! Çocuk işçi olduğunu es geçiyoruz! İlaçların, insani yardım olarak hasta olana verilmediğini görmüyoruz!  Mottosunda eşitlik efeliği taslayanın, eşitliğin ne demek olduğunu bile bilmeyen bir vali olduğunu anlayamıyoruz! Kulak verin etrafınıza! Eğer cahil, kör ve kısıtlı düşünmeyi bir kenara bırakabilirseniz; yeryüzünde durmadan çalan o tiksinç, yalancı şarkıyı duyabilirsiniz.

Detaylar

  • Araç Kara Kalem, Karışık Teknik, Kuru Boya, Marker, Mürekkep
  • Materyal Kağıt
  • Eser Orijinallik Durumu Özgün
  • Konu Soyut ve gerçek olmayan
  • İmza İmzalı
  • Çerçeve Çerçevesiz
  • Tarz Soyut, Sürrealizm
  • Renk Bej, Beyaz, Gri, Kırmızı, Siyah
  • Rozet Asmaya hazır, Sadece sanatyapıyo'da
  • Yapım Yeri İstanbul
  • Yapım Yılı 2023

Sanatçı Hakkında

Sanatçı Künyesi
MİZANTROPİST

YAZAR / İLLÜSTRATÖR * "27" İsimli Ontoloji Romanı / Yazar: Aykut DEMİREL * "27" İsimli Ontoloji Romanın Uzun Metraj Sinema Filmine Uyarlanması * "Kötüye Alışmak" İsimli Single Parçanın Spotify Albüm Kapağı Çizimi * "Bu Topraklarda Şarap" İsimli Kitabın Kitap İçi Karikatür Çizimleri * "Ben Her Şeyim, Benim Adım Kadın" İsimli Romanın Kitap İçi Çizimleri * "Kirli Canlar" İsimli Kitabın Kitap Kapak Çizimi ve Renk Tasarımları * "ADAM-DER" 2023 Ulusal Karikatür Yarışması 4.sü * "LUNA GRANDE GALLERY - GROTESQUE" Görsel Sanatlar Sergisi * "IP ACEDEMY - ILLUSTRATOR PLATFORM" Daimî İllüstratörü * sabah.com - ahaber.com - sondakika.com - ensonhaber.com - aksam.com - tgrthaber.com - takvim.com - gunes.com - karar.com - haberler.com vb ulusal haber sitelerindeki, hakkımda yazılmış makale, röportaj ve diğer içeriklere göz atabilirsiniz.